Ana içeriğe atla

Kitap önerisi Eski Yunanda Mit ve Toplum/Vernant

Mit okumaya felsefeyi daha iyi anlamak için başladım. Felsefeyi baştan öğreneyim okuyayım dediğimiz her kitap Homeros ve Hesiodos ile başlar. Bu yüzden burada bir şey var diye kazalım:
Kitabımız Alfa Yayınlarından çıkan Vernant'ın yazdığı küçük bir kitap ama içeriği büyük. Kitabın ana başlıklarına göre bazı önemli akılda kalması gereken, merakımızı ve şaşkınlığımızı cezbedici argümanlara bakalım:
Giriş
Bir kere Yunan dini nedir diye kavrarken çeşitli uç yaklaşımlar var tarihçiler arasında. En mantıksal yaklaşımın bizim alışık olduğumuz tektanrıcı, vahiyci din bakışı altında olmaması ve aynı zamanda sadece mitolojiden de ibaret olmadığını anlamamız. Kibirli olarak ilkel inanış dersek de yine hakikati göremeyiz. Arada benzerlikler ve farklılıklar var. Bunları görelim.
Çoktanrıcı, güç ve ayrıcalıklar tanrılar arasında bölüştürülmüş, birbirlerini tamamlarlar, hiyerarşik bir düzen var, burada dünyadadırlar bu yüzden dini törenler dağ, nehir göle olduğu gibi aşk gibi tutkulara ya da adalet gibi kavramlara yönelebilir. Ama doğa dini değiller asla, o yıldırımlar Zeus değil, Zeustandır. Bence burda Yunan zihni Zeus tasavvuruyla bir çok yetkiyi kendinde toplayanı yani çoğu bire getireni düşünmüştür. (Acaba tektanrıcı mı baktım :)) Tektanrıda  ise inanç doğa üstünden gelir. Tanrıyı bilemeyiz sadece tanıyabiliriz. Bir aracı gerekir. Aynı zamanda dini törenler yurttaş olmanın bir gereği eski Yunanda, sadece bireysel olarak o kişinin ruhunun kurtuluşu değil toplumun beklentisi ;adet gelenek görenek. Bir tektanrıcı Tanrıyı mutlak, sonsuzluk, erişilemezlik olarak düşünürken bir çoktanrıcı onu güç olarak, ölümsüz bir kişi olarak bir cisim gibi düşünür. Tanrılar yurttaşlık, kent ve siyasetle birebir bağlantılıdır. Tanrılar o kentindir ve oranın yurttaşıdırlar. Ama elbette aykırı, marjinal gizemcilere de yer açmalıdır.
Mit Ritüel Tanrıların Tasviri
Yunanlıların dini onlara çocukluktan beri aktarılan anlatılara dayanır ve bunları reddetmek Yunan olmayı, yurttaş olmayı reddetmekle eşdeğerdir. Ama dinleri dogmatik değildir. Bu anlatılar nesilden nesile  anneler ve şairlerle aktarılmıştır. Mitler bu insanlar için entelektüel bir faaliyet olmuştur, dünya ve öte dünya hakkında bilgilendirir. Tabi bu kadar tesadüfe, değişmeye, şairin hayal gücüne bırakılan mitlerde ortak temelin ne olduğu soruldu, onun da doğa üstü karşında hayranlık ve saygıyla karışık dehşet, korku duygusu olduğu yargısına varıldı. Bu bütün dinlerin temelinde yatar. Yunan dini bizim tektanrıcı dinlerimiz gibi mit, ritüel, imge gibi usurlardan oluşan karmaşık bir yapıdır. Mitler ortak bir köken bulunarak değişkenliği yüzünden dışlansa da şairin hayal gücü kesinlikle rastgele değil, o kentin içinde oluşmuştur. Mit kendi içinde bir ilişkiler ağı ve zorunluluklar taşır. Aynı şey tasvirde de vardır. Sanki sadece heykel ile tasvir ediliyormuş gibi davranılır ama ağaç, sütun gibi çok çeşitli tasvirler vardır.
Tanrıların Dünyası
Zeus babaya ve krala benzetilir. Yaptığı ittifaklar doğudaki tanrılardan farklıdır. Zeus'un eşleri onun farklı yönlerine işaret eder. Tanrılar ölümsüzlerdir.
Yurttaşlık Dini
Din kent, site, polis yani mekanla doğrudan ilişkilidir. O yerin kurucusu kutsaldır. Kahramanlar ölümlü olan yarı tanrılardır.
Kurban
Özellikle bizim dinimizde yakınlaşmayı temsil etse de Yunan dininde uzaklığın altı çizilir aynı zamanda yakınlaşma çabası da vardır. Prometheus ve kurban verdiklerinde yaşananlar tanrıların en yücesi Zeus aldatılamaz demektir, her kurban verildiğinde bunu kabul ediyorsun demektir. Pitogarsçılardaki et yememe, kanlı kurbanın reddi ve Dionysosçularda avı sıkıştırıp, parçalayıp yeme gibi kurban ibadetinin radikal yorumlar vardır. Her iki durumda da kent dininin belirlediği şekilde değil de yasakladığı ve ötekileştirdiği daha yakın bir ilişki kurmak vardır.
Yunan Gizemciliği 
Kitabın son bölümü gizemcilik. Demek ki o zamanlarda da insanlar daha yakın, kişisel temas kurma amaçlı gizemcilik ihtiyacı hissetmişler böyle tanrılara tapmışlar.
Gizemcilik zikredildiğinde Eleusis, Dionysos, Pitagoras, Orpheus aklımıza gelecek. Ortak noktaları yurttaşlık dinine ters olarak ruhun arındırılması ve öteki dünya tasavvurları. Aydınlanma, bilgeleşme, zıtları birleme, ötekiyle başkayla karşılaşma ve kabul etme, ilahi olanla bir olma, kendini bilme:içindeki tanrıyı tanıma.
Daha ayrıntılı bilgi için kitabı okumalısınız. :)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kitap önerisi: Torunuma Yunan Mitleri-Eski Yunanda Mit ve Toplum/Vernant

Felsefeye başlamadan önce mitler vardı. Evrenin nasıl oluştuğu, nereden gelip nereye gittiğimize dair sorduğumuz sorulara mitler cevap veriyordu. Tanrılar, yarı tanrılar, insanlar, titanlar, sirenler. Peki okudukça bunlar da ne demek oluyor diyoruz. Homeros ve Hesiodos bunların gerçekte olmadığını acaba bilmiyor muydu diye soruyoruz. Eğer bunları merak ettiyseniz ve Thales'den itibaren oluşan akıl/felsefeyi kavramak istiyorsanız şöyle bir mitlere bakmakta fayda var. Hem felsefeden önce ne varmış hem de felsefe buna bir cevap şeklinde mi oluştu soruları için bir yol görünmüş olur. İnsan olmanın gereği olarak her zaman bu temel sorular sorulmuştu ve bazı cevaplar aranmıştı. Felsefenin başlangıcı Eski Yunan kabul edildiğinden aradaki ilişkiyi doğrudan görebilmek amaçlı Yunan mitleri ile ilgili iki kitap okudum. İlki Helikopter Yayınlarından çıkan Torunuma Yunan Mitleri. 8 bölümden oluşuyor. Evrenin kökeni:Başlangıçta kaos vardı. Tek bir maddeden nasıl zıtlar oluştu? İki güç ile er